Hayatın gerçekten umduğunuzu değil de bulduğunu vermesi çok sık yaşanan bir olay. Bu seferki ise film konusu olacak kadar ilginç bir hikaye. İzmir’de yaşayan Recep Nişancı çok uzun zamandır annesiyle birlikte Turgay Nişancıya açtıkları babalık davasıyla uğraşmışlar. 40 yıl sonrasında bu davayı kazandı ancak sonuçların pek de istediği gibi gittiği söylenemez. Olayları en baştan alarak anlatıyoruz sizlere:
1. 1964 Yılında Başlıyor Her Şey.
Turgay Nişancı çiftçilik ve ticaretle uğraştığı bekarlık dönemlerinde M.S isimli 17 yaşındaki bir kızla iddialara göre ilişkiye girdi. M.S bu ilişkinin evlenme vaadi ile gerçekleştiğini ve sonucunda hamile olduğunu belirterek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuyor lakin 6 aylık yasal süreç içerisinde olmadığından dolayı bu talep reddediliyor.
2. M.S Doğumu Gerçekleştirip,Çocuğuna Yüksel İsmini Koyuyor.
Elbette nüfusta baba kısmındaki isim için tekrardan Turgay Nişancıya babalık davası açıyor ve 150 TL de nafaka istiyor. DNA testi teknolojisinin olmadığı dönemler için işler zor oluyor. Bunun üzerine Adli Tıp bebekten ve Turgay Nişancı’dan alınan kan örneklerini inceliyor ve gerçekten babanın Turgay Nişancı olabileceğini belirtiyor.Ancak bu yetersiz bir delil sayılıyor. Başka bir delil ya da olay için bir tanık bulunmadığı için yine Savcılık tarafından dava reddediliyor.
3. Peşini Bırakmıyorlar.
M.S ve oğlu Yüksel yollarına devam ediyor elbette. M.S yeniden evleniyor ve Yüksel büyüyüp kendisi de bir evlat sahibi oluyor. M.S ‘in yıllarca verdiği mücadelenin gerçekleşmemesi kendisini üzüyor ve iş insanı Turgay Nişancı ile görüşmeye başlıyor. Nişancı Yüksel’e maddi yardımda bulunuyormuş bu arada. Yüksel de reddedilen davayı tekrar açmak için avukatlarla görüşüyor ancak olumlu yanıt alamıyor. en son 40 yıl önce verilen kararı Yargıtay’ın taraflara tebliğ etmediğini gören avukat Varol Turbay davayı tekrardan açmayı başarıyor.
4. Artık Teknoloji DNA Testi İçin Yeterli
Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava üzerine DNA Testi yapılmış ve Yüksel’in gerçekten babasının Turgay Nişancı olduğu ortaya çıkmış. Yargıtayın bu kararı onaması üzerine Yüksel ismini değiştirdi ve artık Recep Nişancı olarak yasal varis oldu.
5. 2 Vasiyetname Ortalığı Karıştırıyor.
Turgay Nişancı öldükten sonra ortaya 2 tane vasiyet çıkmış. Birisi 2006 yılında diğeri ise 2016 yılında olan bu vasiyetlerde Turgay Nişancı Recep Nişancıya miras bırakmamış. Burada da durmayan Recep Nişancı avukatıyla birlikte vasiyetin iptali için dava açıyor. Ancak işin ilginç olduğu nokta ise iptal davası sürerken bankadan Recep Nişancı’ya 1.6 milyon liralık borç bildirgesi geliyor. Yaşanılan şokun ardından öğreniliyor ki Turgay Nişancı’nın diğer çocukları şirket üzerinden kredi çekiyorlar ve bu yüzden Turgay Nişancı’ya ait bazı araziler ipotek edilmiş. Yasal varis kendisi olduğu için de borcu ödemekli yükümlü olduğu söyleniliyor kendisine.
6. Miras Davasında Üzerine Kalan 1.6 Milyon Liralık Borç Oldu.
Borcun yapılmasında katkısı olmadığı halde borçtan mükellef olmasının kendisini bayağı üzdüğünü belirten Nişancı haciz kararı sonrası sahip olduğu her şeyin elinden alınmasıyla karşılaşabilir. Hem mirası alamayıp hem de borçla karşılaşması doğal olarak itiraz hakkı doğuruyor kendisine. Bunun üzerine 12 arazinin elden çıkarılması sonrasında kalan yerler için tedbir kararı aldırmayı başarmış. Diğer çocukların miras vermemek için elinden geleni yaptıklarını belirten Recep Nişancı bu çilelerin en kısa sürede bitmesini istiyor.
7. Vasiyetnamenin İptal Edilmesi İçin Sebepler Var.
Recep Nişancı’nın avukatı konu ile alakalı olarak :”Vasiyetçi vasiyet işlemini yaptığı sırada akli melekeleri yerinde değilse ve bu kanıtlanırsa vasiyetname iptal edilir. Akli melekelerinin yerinde olmadığına dair rapor gelirse yine vasiyetname iptal edilebilir.
Bir diğer iptal sebebi de vasiyetnamenin manevi cebir yoluyla yaptırılması. Bu kanıtlanırsa yine vasiyetname iptal edilebilir. Bizim somut olayımızda, iki adet vasiyetname söz konusu, şayet iki vasiyetname arasında çelişki varsa önceki vasiyetname yasa gereği geçersiz kalıyor.” sözlerini kullandı. Kendisine sabır diliyoruz.
