Charles Darwin Türlerin Kökeni kitabında canlıların doğal seleksiyon sonucunda zaman içerisinde değişime uğradığı üzerine olan teorisiyle güncel evrim teorisinin temellerini atmış bulunuyordu. 1859 yılında yayımlanan kitapta türlerin kazandığı özelliklerin çok uzun yıllar içerisinde nesilden nesile aktardığını ve bunun üzerine farklı türler ortaya çıktığı fikrini ortaya sürer. Ancak tarihsel bakıldığında bu teorilerin ilk atıldığı dönem daha geçmiş zamanda İslam bilimi içerisinde bulunuyor.
1. Darwin’den 1000 Yıl Öncesinde Yaşamış Bir Bilim İnsanı Basralı El Cahiz
El Cahiz, 800’lü yıllarda günümüz Irak bölgesinde yaşamış Müslüman bir filozof. Kendisi Kitab-ül Hayvan adlı kitabında doğal seleksiyon ile süreç içerisinde hayvanların nasıl değiştiğine dair anlatımlarda bulunuyordu.
2. El Cahiz Patlak Göz Anlamına Geliyor.
Asıl adı Ebu Osman Amr El Kenani el Basri olan filozof lakabı El Cahiz ile tarihe geçmiş. Lakabından çok aslında tarihe geçmesindeki önemli olan kısım Kitab-ül Hayvan kitabı. Milattan sonra 776 yılında Basra’da doğmuştu El Cahiz. O dönemler Arap Felsefesinde ve din alimleri arasında rasyonalizm sayılabilecek, akıl ve mantığa önem veren mutezile akımı kuvvetlenmeye başlamıştı. Akılcı bir akım olarak görülen Mutezile, mantık kurallarıyla çelişir gördüğü âyet ve hadisleri akla uygun gelecek şekilde yorumluyor ve bu tutumuyla doğal olarak dönemin iktidarından bir hayli eleştiri ve tepki de alıyordu. İslam’ın bilim olarak çok güçlü olduğu bir dönemdi. Yunan filozofların eserleri Arapçaya çevriliyordu. Din, bilim, felsefe gibi birçok konuda çok güçlü tartışmalara dönüyordu. Elbette Çinli tüccarlar vasıtasıyla gelen kağıt da fikirlerin yayılma hızını artırıyor ve bilimsel çalışmaları hızlandırıyordu. Bilim, felsefe, sosyoloji, Arap Dili ve Edebiyatı gibi birçok alanda kitaplar yazan El Cahiz’in hayatı boyunca 200 kadar eser ortaya koyduğu düşünülüyor. Günümüze ise bu eserlerden yalnızca üçte birlik kısmı ulaşabilmiş.
3.
El Cahiz’in Kitab-ül Hayvan adlı eserinde 350 farklı hayvan türünün ansiklopedi şeklinde anlatıldığını görüyoruz.”Hayvanlar, varoluşlarını sürdürmek ve mevcut kaynaklar için, başkasına yem olmamak ve üreyebilmek için bir mücadele yürütürler” diyen El Cahiz şöyle sürdürür:”Çevre faktörleri canlıların hayatta kalabilmesi için yeni özellikler geliştirmesinde, dolayısıyla onların yeni türlere dönüşmesinde rol oynar. Hayatta kalmayı ve üremeyi başaran hayvanlar başarılı özelliklerini yavrularına geçirirler.” Bu fikirleri ile canlıların hayatta kalabilmek için sürekli devam eden bir mücadelenin varlığından ve varlığını sürdürebilmenin diğerlerinden güçlü olması gerektiğini dile getiriyor.
El Cahiz’e göre, bu mücadeleden sağ çıkabilmek uğruna hayvanlar yiyecek bulma, başkasına yem olmama ve çoğalma bakımından doğadaki diğer canlılar ile rekabet etmek zorundaydılar ve bu onları her bir nesilde biraz değişmeye zorluyordu. Bu çalışmalar kendisinden gelen birçok müslüman alimi de etkilemiştir. El Farabi, El Arabi, El Biruni ve İbn-i Haldun gibi büyük düşünürlerin kendisinin çalışmalarını okuduğunu ve bundan etkilendiğini gözlemliyoruz.Buna karşılık, Darwin’in, Arapça bildiği ya da El Cahiz’in çalışmalarından haberdar olduğu yönünde ortada somut bir kanıt bulunmuyor.
4. Yaradılışçılık O Dönemlerde Yaygın Olan Bir Akım Değildi.
9. Yüzyılda o dönem İslam Medeniyetinin en önde gelen eğitim merkezleri olan Basra’da, Bağdat’ta yaradılışçılık akımı çok kuvvetli değildi. Guardian gazetesine El Cahiz ile ilgili yayınladığı makalesinde Ehsan Masood’un söylediklerine göre:”Alimler dini metinleri satır satır alıp, saatlerce bunların, doğal aleme ilişkin gözleme dayalı bilgilere uyup uymadığını incelemekle uğraşmıyorlardı. Onun yerine çıkıyor ve bilgiye kendileri ulaşmaya çalışıyorlardı.” El Cahizin ölümü anlatılanlara göre 92 yaşındayken üst raflardan bir kitap almaya çalıştığı sırada kitapların üzerine yıkılmasıyla gerçekleşmiş.